Sağlıklı Yaşam

0 530 895 22 85 09:30 - 17:30 (Pzt-Cum)

ULTRASON EŞLİĞİNDE ENJEKSİYON

Kas -iskelet sistemi ultrasonu tanı amacıyla çok uzun süredir kullanılmaktadır ancak dünya genelinde günlük pratikte kullanılmaya 90'lı yılların sonunda başlamıştır. Geçtiğimiz 10-15 yılda da ülkemizde özellikle fizik tedavi ve rehabilitasyon kliniklerinde kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır.

ULTRASON EŞLİĞİNDE ENJEKSİYONLAR HANGİ HASTALIKLARDA UYGULANABİLİR?

Bütün eklem enjeksiyonlarını, lateral epikondilit (tenisçi dirseği), omuz sıkışma sendromu, ayak fleksör tendiniti, aşil tendiniti, kalsifik tendinitler, topuk dikeni, karpal tünel sendromu, kübital tünel sendromu, tarsal tünel sendromu gibi sinir sıkışma sendromları için, piriformis sendromlarında, morton nöroma, tetik parmak ultrason rehberliğinde enjeksiyonlar uygulanabilir. Omurilik yaralanması, inme, travmatik beyin yaralanmalı hastalarda görülen spastisite tedavisinde botulinum toksin uygulamaları da ultrason eşliğinde güvenle uygulanabilir.

İçerik olarak da PRP, kortizon, lokal anestezik, kök hücre, Botulinum toksin, proloterapi için dextroz gibi karar verilen tedaviye yönelik tüm içeriklerin bu yöntemle uygulanması mümkündür.

ULTRASON REHBERLİĞİNDE ENJEKSİYONLARIN AVANTAJLARI NELERDİR?

Ultrason rehberliğinde gerçekleştirilen enjeksiyon uygulamalarında enjeksiyonun uygulanacağı alanı tam olarak görüntülemek çoğu zaman mümkündür. Aynı zamanda enjeksiyon alanındaki anatomik yapılar görüntülendiğinde çevredeki damar, sinir, tendon yapılarına zarar vermeden enjeksiyon bölgesine ulaşma imkanı sağlar.

Buna bağlı olarak daha ağrısız, daha güvenli ve çalışmalarla kanıtlandığı üzere daha etkilidir. Bizim branşımızda günümüzde 'nokta atışı' tedavi tabiri çoğunlukla ultrason için söylenmektedir.

'NOKTA ATIŞI' TEDAVİ: ULTRASON EŞLİĞİNDE ENJEKSİYON

Enjeksiyon alanındaki anatomik yapılar görüntülendiğinde çevredeki damar, sinir, tendom yapılarına zarar vermeden enjeksiyon bölgesine ulaşma imkanı sağlar.

ULTRASON EŞLİĞİNDE ENJEKSİYON TEDAVİLERİ

Ultrason, insan kulağının işitemeyeceği yüksek frekanslı ses dalgalarından faydalanarak görüntüleme sağlayan bir yöntemdir. Ultrasonun çalışma prensibi ses dalgalarının farklı doku ve organlardan farklı şekilde yansıması özelliğine dayanır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, ultrason cihazları ile kas, eklem, tendon, sinir, bağlar gibi dokuların ayrıntılı bir şekilde incelenmesi mümkün olmuştur.

Kas iskelet sistemi hastalıklarında tanıya çok yardımcı olan ultrason cihazı, lokal enjeksiyon tedavilerinde de kullanılır. Eklemlere, bağlara, tendonlara, kaslara ve sinir sıkışmalarına yönelik uygulanan PRP, Proloterapi, Nöral terapi, Kuru iğneleme, Botoks, Hyaluronik asit enjeksiyonu vb. uygulamalar, eklem sıvısı boşaltma gibi yöntemler ultrason eşliğinde yapıldığında tedavinin etkinliği artar. Çünkü ultrason sayesinde, doğru yere, uygun dozda, sinir ve kan damarı gibi yapılara zarar vermeden enjeksiyon yapılabilir.

Radyasyon içermeyen bu yöntem, manyetik rezonans (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi tetkiklerin yapılamadığı durumlarda da alternatif bir görüntüleme imkanı sağlar.

Ultrasonografi (USG) son 40 yıldır giderek artan bir şekilde kullanılmaktadır. Önceleri sadece radyologlar tarafından kullanılan ultrasonografi zamanla diğer branş doktorları tarafından da kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle kadın doğum uzmanları, üroloji uzmanları, kardiyologlar ultrasonu son derece etkin bir şekilde kullanmaktadırlar. Son 10 yıldır görüntüleme tekniklerinde ortaya çıkan ilerlemelere paralel olarak USG cihazları da gelişmiştir. Özelikle yüksek frekanslı lineer probların geliştirilmesi ile yüzeysel yumuşak dokularda çok ayrıntılı bir şekilde gözlenmeye başlamıştır. Bu bağlamda kas, sinir, tendon ve bağlar USG ile çok net bir şekilde incelenebilmekte ve kas iskelet sistemi hastalıklarında tanıya çok yardımcı olmaktadır. Günümüzde kas iskelet sistemi ultrasonograifi ile sinir sıkışmalarında kas hastalıklarına, bağ yaralanmalarından tendon rahatsızlıklarına kadar çok geniş bir yelpazede tanı amaçlı kullanılmaktadır.

Ultrasonun avantajları nelerdir ?

  • Radyasyon içermez
  • Kullanımı kolaydır ve hızlı bir değerlendirme sağlar
  • Vücut yapıları dinamik olarak izlenebilir (sözgelimi el bileğini hareket ettirilirken el bileğinden geçen tendonların hareketi izlenebilir)
  • MR’a giremeyen hastalarda alternatif görüntüleme yöntemi olabilir
  • Ultrason altında enjeksiyon uygulamalarına imkan sağlar

Ultrason kas iskelet sinir sitemi hastalıklarının tanısında kullanılabildiği gibi son dönemlerde enjeksiyon rehberliğinde de kullanılmaktadır. Kas iskelet sistemi hastalıklarının tedavisinde lokal enjeksiyon uygulamaları sıkça başvurulan bir tedavi yöntemidir. Özellikle hasta eklemlerden sıvı alınması, eklem içine ve yumuşak dokulara bazı ilaçların (kortizon, lokal anestezi, Na hyalurinat, botox ) verilmesi için enjeksiyon yöntemleri kullanılmaktadır. Enjeksiyonlar doğru ilaçla, doğru hastaya ve doğru yere yapıldığında son derece etkin tedavi sağlayabilmektedir. Tedavinin başarısı açısından enjeksiyonun doğru yere yapılabilmesi son derece önemlidir. Bu konuda yapılan araştırmalar omuz, kalça ve hatta diz gibi eklemlere yapılan enjeksiyonlar ultrason görüntüleme kullanılmadan yapıldığında hastaların önemli bir bölümünde ilacın doğru yere yapılamadığını göstermektedir. Bu da bu tip eklemlerde enjeksiyon uygulamalarının neden bir kısmının son derece başarılı olurken bir kısmının o derece başarısız olmasını açıklamaktadır. Klinik araştırmalar USG kullanıldığında enjeksiyon uygulamalarının tedavi başarısının % 40-50’lerden %80-90’lara kadar çıktığını göstermektedir…

Şu tartışmasız bir gerçektir ki USG enjeksiyon uygulamasının doğru yere, diğer dokulara (sinir, damar) zarar vermeden ve doğru şekilde yapılmasını sağlar.Bu da tedavinin başarısını etkileyen en önemli faktördür.